Kulakta Sıvı Birikimi (Seröz Otitis Media - SOM = Efüzyonlu Otitis Media - EOM) nedir?
Orta kulak ile geniz boşluğu arasında yer alan ve orta kulak havalanmasını sağlamak ve dış kulak yolu arasındaki basıncı dengelemekle görevli olan östaki borusu burnun arkasında geniz boşluğunun iki tarafında yer almaktadır. Östaki borusu burun, geniz ve boğazdaki farklı hastalıklar sonucunda görev yapamadığında orta kulakla dış kulak arasındaki basınç dengelenemez.
Başlangıçta orta kulakta oluşan negatif basınç oluşur. Östaki tıkanıklığı devam ettiğinde orta kulağın östaki borusundan geniz boşluğuna akması gereken kendi sıvısı burada toplanmaya başlar, biriken sıvının kıvamı giderek koyulaşır yapışkan hal alır. Kulak zarında çökme oluşur. Uzun dönemde zar orta kulaktaki işitme kemikçiklerine ve orta kulak tabanına yapışması ile sonuçlanabilir (Adeziv otit).
Bu hastalık halinin zamanında tedavi edilememesi kalıcı işitme kayıplarına,orta kulak iltihaplarına neden olur. Oluşan işitme kaybı özellikle çocuklarda konuşma ve zihinsel gelişme ve okul başarısı üzerinde olumsuz etki yapabilir.
Östaki Borusu Nedir, Ne İşe Yarar?
Östaki Borusu kulak zarının arkasında bulunan ve normal şartlarda hava ile dolu olan orta kulak boşluğu ile burnun arkasındaki nazofarinks denilen geniz bölgesi arasında bağlantıyı sağlayan tüp şeklinde kanaldır.
Ortalama uzunluğu 3,5 cm olan östaki borusunun orta kulak tarafındaki 1/3 kısmı kemik, geniz tarafındaki 2/3 kısmı kıkırdak yapıdadır. Doğal pozisyonunda içinden hava ya da sıvı geçişi olmayacak şekilde daralmış olarak duran kanal, yutkunma hareketi sırasında çevresindeki kasların kasılması ile açılarak orta kulağa hava geçişini sağlar.
Östaki borusunun en önemli fonksiyonları orta kulak basıncının dış ortam basıncı ile dengelenmesini sağlayarak, zarın iki tarafı arasındaki basıncın eşitlenmesi ve orta kulakta biriken salgıların geniz tarafına boşaltılması ve orta kulağı enfeksiyon ve salgıların birikimişnden korumaktır.
Östaki Borusu Fonksiyonu Neden Bozulur?
Östaki kanalının tıkanma şeklindeki fonksiyon bozuklukları geniz bölgesini tutan üst solunum yolu enfeksiyonlarına, alerjik reaksiyonlara, sinüs enfeksiyonlarına, cerrahi travmalara ya da özellikle geniz bölgesindeki tümör ve kitlelere bağlı olarak oluşabildiği gibi herhangi bir neden olmadan anatomik yapısal özelliklere bağlı olarak ta izlenebilmektedir. Östaki tüpünün diğer fonksiyon bozukluğu olan ve nedenleri, sebep olduğu şikâyetler ve tedavi seçenekleri tamamen farklı bir problem olan kanalın normalden fazla açık olması (Patuolus Östaki) bu konu başlığı altında ele alınmayacaktır.
Balon Tuboplasti (Balon ile Östaki Borusu Genişletilmesi ) Nasıl Yapılır?
Yakın geçmişte uygulanmaya başlanan “Balon ile Östaki Borusu genişletilmesi” tekniği kronik östaki kanalı tıkanıklığı olan hastalarda oldukça başarılıdır. Bu teknikte Östaki borusunun geniz tarafındaki ağzından burun yolu ile yapılan endoskopi eşliğinde özel bir kateter ile girildikten sonra kateter üzerindeki balon yüksek basınç ile kanalın kıkırdak yapıdaki bölümü içinde şişirilerek kanal genişletilir. Bu şekilde östaki tıkanıklığı giderilerek borunun fonksiyonlarında uzun süreli düzelme sağlanır.
Uygun hastalarda son derece güvenli olarak uygulanan balon ile genişletme işlemi çoğunlukla genel anestezi altında yapılmakta ve yaklaşık 30 dakika civarında sürmektedir.
Balon tuboplasti Kimlerde Uygulanabilir?
Östaki borusunun ciddi kronik fonksiyon bozukluğuna bağlı olarak orta kulakta sıvı birikmesi, kulak zarında çökme, cepleşme, orta kulak yapılarına yapışma gibi problemleri olan hastalar ve östaki borusu fonksiyonunun yetersiz olması nedeni ile özellikle uçak yolculuklarında ya da su altı sporları sırasında ilaç desteğine rağmen orta kulak basıncının eşitlenememesine bağlı orta kulakta sıvı toplanması, enfeksiyon, kanama ya da ciddi ağrı problemleri yaşayan hastalar “balonla Östaki Borusu genişletme” işlemi için uygun adaylardır.
Özellikle kısa süredir şikayeti olan hastalarda balonla genişletme işlemi yapılmadan önce kulak kemiği, sinüsler, burun ve geniz bölgesinden köken alan, enfeksiyon, alerji tümör gibi Östaki Borusu fonksiyonunu etkileyebilecek bir patolojinin bulunup bulunmadığı mutlaka araştırılmalıdır.
Günümüzdeki mevcut teknik ekipmanın özelliklerinden dolayı bu işlem sadece erişkin hastalarda uygulanabilmektedir.
Kulak Tüpü (Ventilasyon / Havalandırma Tüpü) Nedir?
Uygun tıbbi tedavilere karşın orta kulaktaki negatif basınç ve sıvı birikiminde olumlu gelişme saptanmayan hastalarda orta kulaktaki negatif hava basıncını dengelemek, orta kulağa hava geçişi sağlamak üzere kulak zarına takılmaktadır.
Timpanostomi tüpü, miringotomi tüpü, ventilasyon tüpü ya da basınç dengeleme tüpü olarak da adlandırılır. Çok değişik tiplerde ve değişik maddelerden yapılan tüpler vardır. Plastik, altın, metal veya teflondan yapılmış ve enfeksiyon meydana getirmemesi için özel malzemeyle kaplanmıştır.
Tüp Çeşitleri
Kısa süreli(geçici) ve uzun süreli (kalıcı) olmak üzere iki tip kulak tüpü vardır.
Kısa süreli tüpler 4-6 ay süresince kulakta durur ve normal şartlarda vücut tarafından atılır.
Uzun süreli tüpler daha büyüktür ve şekli kendiliğinden atılmaması için tasarlanmıştır. Gerekiyorsa KBB uzmanı tarafından çıkarılır. Çok nadiren de olsa kendiliğinden atıldığı durumlar olabilir.
Ameliyatın yapıldığı mevsim, hastanın, kulağın ve orta kulakta biriken sıvının özellikleri göz önüne alınarak kendiliğinden düşen kısa süreli (geçici) ya da doktor alana kadar devamlı kalan uzun süreli (kalıcı) tüp tiplerinden biri tercih edilebilmektedir.
Tüp Ameliyatı
Ameliyat, genel ya da lokal anestezi ile yapılabilir. Çocuklarda daha çok genel anestezi uygulanır. Cerrahi olarak 2 -3 mm zar çizilip delik açılarak sıvı temizlenebilir.Bu delik genellikle 7-10 gün içerisinde iyileşerek kapanır.Zardaki çizilen bu kısmın kapanmaması ve havalanmanın devam etmesi için özellikle 3 aydan uzun süren kronik sıvı birikimlerinde ve biriken sıvı kıvamının koyu olduğu durumlarda zara açılan deliğe ventilasyon tüpü yerleştirilir. Ameliyat yaklaşık 10-20 dk sürmektedir.
Bu işlemi takiben ileri bir yapışma yoksa zardaki çökme hemen düzelir, sıvı kaybolur ve işitme kaybı hızla normale döner. Gereken durumlarda beraberinde geniz eti ve bademciklerin aynı ameliyatta alınması tedavinin uzun dönem başarısı için olumlu etki yapmaktadır.
Kulak Tüpü Kimlere Takılmalıdır ?
Orta kulakta uzun süre kalan sıvının yol açtığı başta işitme kaybı olmak üzere değişik problemlerde kulak tüpü takılması gerekebilir. Bu rahatsızlık genellikle çocuklarda görülmekle birlikte, erişkinlerde de görülebilir ve işitme kaybı, denge problemleri, konuşma problemleri ve kulak zarında şekil bozulmasına sebep olur. Östaki borusu tıkanıklığı, kulak zarındaki deformasyon, down sendromu ve barotravma (basınç değişikliği sebebiyle orta kulağın hasar görmesi) gibi rahatsızlıklarda da kulak tüpü takılması gerekebilir. Kulak tüpleri en fazla 1-3 yaş aralığındaki çocuklara takılmaktadır.
- Orta kulakta 3 aydır devam eden sürekli sıvı bulunması,
- Orta kulaktaki sıvının 20 dB den fazla işitme kaybına neden olduğunun ve bunun çocuğun konuşma gelişimini etkileyeceğinin belirlenmesi
- Sürekli antibiyotik ve uygun tedaviler uygulanmasına rağmen tekrarlayan kulak enfeksiyonları ve orta kulakta sıvı birikmesinin önlenememesi.
Kulak Tüpü Takılmasının Faydaları
- Orta kulak iltihabına tekrar yakalanma riskini önemli oranda düşürür,
- Orta kulakta biriken sıvıdan dolayı oluşan duyma kaybını ortadan kaldırır,
- Orta kulak iltihabından kaynaklanan konuşma ve denge problemlerini iyileştirir,
- Orta kulak iltihabından kaynaklanan davranış ve uyku problemlerini iyileştirir.
Kulak Tüpü Nasıl ve Ne Zaman Çıkarılmalıdır ?
Tüpler kulak zarında genellikle 4-6 ay kalmakta ve sonra kendiliğinden düşmekte ya da doktor tarafından alınmaktadır.
Kulak tüpünün beklenenden erken düşmesi orta kulakta sıvı birikmesine neden olabilir ve operasyonla yeniden takılması gerekebilir
Tüpler alındıktan sonra zarlardaki delikler 2-3 hafta içinde kapanır. Yaz döneminde enfeksiyonların azalması nedeni ile hastalığın tekrarlama ihtimali azalırken hastanın kulak koruma ihtiyacının kalkması yaşam kalitesini artırmakta, deniz, havuza daha rahat girebilmelerini sağlamaktadır. Bu nedenle 4-6 Aylık süreyi dolduran tüpler uygunsa yaz başında alınabilir. 6 Aylık dönemi yaz sonuna denk gelen hastalarda tüplerin çıkartılması için acele edilmez, bir sonraki ilkbahar dönemi beklenebilir.
Bu tedavilerle hastaların büyük bölümü tam olarak iyileşmekte, nadiren tekrarlayan tüp uygulamaları ya da kalıcı tüp tatbiki gerekebilmektedir. Özellikle tekrarlayan seröz otit şikayeti olan çocuklarda alerji ve immün sistem fonksiyonları değerlendirilmelidir. Östaki fonksiyonu düzelmeyen hastalarda tüplerin uzun yıllar kulakta kalması gerekebilmektedir. Bu tip hastalar için üretilmiş kendiliğinden düşmeyen,tedavi sonunda doktor tarafından alınan kalıcı tüp tipleri kullanılır.
Kulak Tüpü Ameliyatı Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler ?
Ameliyat sonrası genelde hiç ağrı olmaz. Fakat anestezi sebebiyle zaman zaman halsizlik, hassasiyet ve mide bulantısı görülebilir. Orta kulakta birikmiş sıvıdan dolayı meydana gelen işitme kaybı, ameliyat sonrası belirgin bir şekilde düzelir.
Tüp takılan çocukların banyoda, özellikle denizde ve yüzme havuzlarında vazelinli pamuk ya da uygun bir kulak tıkacı ile dış kulak yolu kapatılarak suyun tüpten orta kulağa girmesi önlenmelidir. Su kaçmasına bağlı enfeksiyon ve akıntı olması durumunda antibiyotikler ve kulağa damlalarla kontrol altına alınmalıdır.
Denize havuza atlanmadığı, dalış yapılmadığı sürece yüzmede kulak tüpünden içeri su girmeyeceğini savunan bazı çalışmalare vardır. Bu nedenle bazı doktorlar yüzerken kulak tıkacı önermemektedir.