BEBEK VE ÇOCUKLARDA İŞİTME KAYIPLARI - TARAMA TESTLERİ

Bebeklerde ilk aylarda işitme kaybının evde belirlenmesi zordur. Bebeklik dönemi işitme kayıpları ülkemizde %50 oranında geç fark edilmektedir, bu oran gelişmiş ülkelerde %5’dir. Bu nedenle son yıllarda, ülkemizde doğuştan işitme kayıplarını erken tespit edebilmek için yeni doğanlarda Oto Akustik Emisyon tarama testi zorunlu olarak yapılmaktadır.

işitme  kayıplı çocuklarda işitmenin normal gelişim süreci bozulduğu için   konuşma da gecikmekte ve bozulmaktadır.işitme engelli çocuğun işitme ve konuşma gelişimi açısından işitme kaybının erken tespit edilmesi ve zamanında ve uygun tedavinin uygulanması şarttır.

İşitsel sisteme ait iç kulak ve beyindeki nöral yapının gelişmesi tamamen sürekli ses uyarımın oraya ulaşmasına bağlıdır. Konuşma ve lisan gelişimi  işitme ile doğrudan ilgilidir. Belli yaştan sonra işitme  ve konuşma ile ilgili yeteneklerin  ve algılanma özelliklerinin durması  işitme kayıplı çocuklarda erken tanı ve tedavinin önemini açıkça ortaya koymaktadır.
 

İşitme kayıplarının zamanı önemli midir?

İşitme kaybı doğuştan olabileceği gibi sonradan da meydana gelebilir.Doğuştan var olan ya da lisanın karakteristik özelliklerini öğrenmeden ve konuşmaya başlamadan meydana gelen işitme kayıpları prelingual olarak adlandırılır. Özellikle 6 yaştan itibaren konuşmanın öğrenilmesinden sonraki dönemde olan işitme kayıpları postlingual  olarak adlandırılır. 

Prelingual ve postlingual dönemde oluşan kayıplarda lisan ve konuşma gelişiminde farklılıklar vardır.

 

Erken teşhis çok önemli midir?

Bebek risk gurubunda ise veya bebeğin normal duymadığından şüpheleniliyorsa geç teşhis konuşma ve lisan gelişimini etkileyebileceğinden kulak muayenesi ve işitme testi yapılmalıdır. İşitme tarama testi  doğumdan sonra 1 ay içinde yapılabilir.Ancak 4-6 aylık bebeklerde detaylı testlerle  daha güvenilir sonuçlar elde edilir. İşitme tarama testlerinin amacı işitme kaybının ilk aylarda erkenden tanısını koymak, çocuğun konuşma gelişim dönemini kaçırmadan işitsel rehabilitasyonu sağlamaktır.  

Erken teşhis, tedavi, erken işitme cihazı uygulanması ve özel eğitim programlarına erken başlamak, çocuğun mevcut işitmesini en yüksek seviyeye getirmeye yardımcı olabilir. Çocuklarda 3-6 aylıktan itibaren işitme cihazları kullanarak ilerde işitme azlığına bağlı konuşmama sorununun önüne geçilebilir.

Belirgin işitme sorunu olmasa bile özellikle okul çağından önce tüm çocukların işitmesi öncelikle aile tarafından değerlendirilmelidir. Hafif seviyedeki işitme kayıpları ya da tek kulakta işitme kayıplarının gözden  kaçabileceği düşünülmelidir. Bu tür hafif kayıplar, bir ölçüde konuşma gelişimini, öğrenme ve okul  başarısını etkileyebilir.

Anne, baba veya çocuğun fark edemediği hafif işitme kayıpları işitme testleri ile ortaya çıkarılabilir. Hafif seviyedeki işitme kaybı kulak kiri veya kulakta sıvı birikmesinden kaynaklanabilir. Bu tipte geçici işitme kaybı olan birçok çocuğun, ilaç tedavisi veya küçük bir girişim ile işitmesi düzeltilebilir.
 

Dil ve konuşmayı öğrenme açısından yaşamın ilk yılları kritik öneme sahiptir.

İşitme kaybı çocukların konuşma ve dil gelişimini, psikolojik ve sosyal gelişimini olumsuz yönde etkiler. İşitme kaybı tanısının konma yaşı geciktikçe hastanın dil ve konuşma gelişimi yaşıtlarına göre daha yavaş, yetersiz olmaktadır. Yapılan araştırmalarda ilk 6 ayda işitme kaybı tanısı konup işitme rehabilitasyonu sağlanmış bebeklerin, 1 yaş sonrasında rehabilite edilen bebeklere göre alıcı ve ifade edici dil becerileri daha iyi bulunmuştur. İşitme kaybı açısından risk faktörü olsun ya da olmasın tüm bebeklere işitme taraması uygulanması gereklidir. Çünkü bazı hastalarda risk faktörü olmadığı halde de işitme kaybı tespit edilebilmektedir.
 

İşitme kaybı için göstergeler:

Aşağıdaki kontrol listesi, bebekte işitme kaybı ihtimallerinin değerlendirilmesinde önemlidir.

Orta kulak hastalıkları, menenjit, üst solunum yolu enfeksiyonları, ateşli havale gibi faktörler işitmeyi olumsuz yönde etkileyebilir. Aile bebeğin takvim yaşına göre yapabileceği işitme becerileri, dil ve konuşma gelişimi konusunda bilgi sahibi olmalı, şüphe durumunda doktora başvurmalıdır.
 

A) Anne hamilelik sırasında;

 

  • Viral hastalık (kızamıkçık v.b)

 

  • Doktor önerisi olmadan ilaç alımı

 

  • Sigara ve alkol kullanımı

 

B) Doğumdan sonra ilk 1 ay ( Yeni Doğan )

 

  • Doğumdaki kilosu 1600 gramdan düşük

 

  • Yüz ve kulaklarının görüntüsü farklı

 

  • Kan değişimi gerekecek kadar doğum sarılığı

 

  • Yeni doğan yoğun bakım ünitesinde beş günden fazla kalma

 

  • Damardan iğne ile antibiyotik alacak kadar ciddi hastalık, (menenjit gibi)

 

  • Aile bireylerinde erken yaşlarda kalıcı veya ilerleyen işitme kaybı

 

C) 1 ay- 2 yaş arası

 

  • Ciddi enfeksiyon ( hastalığı menengit vs) ve damardan antibiyotik kullanımı

 

  • Nörolojik bir bozukluk

 

  • Kafatası kırığı olan ciddi bir yaralanma

 

  • 3 aydan fazla süren kulakta sıvı varlığı ve tekrarlayan kulak enfeksiyonu



Bebeklerde Sese tepki

 

İlk 6 ay içinde

 

  • Beklenmedik yüksek sesli gürültülerle irkilmiyor, hareket etmiyor, ağlamıyor veya her hangi bir şekilde tepki vermiyorsa,

 

  • Yüksek sesli gürültülerle uyanmıyorsa,

 

  • Kendiliğinden sesleri taklit etmiyor,

 

  • Sadece sesle sakinleştirilemiyorsa,

 

  • Başını sesime doğru çevirmiyorsa,

 

6-12 ayda

 

  • Sorulduğunda tanıdık kişi veya eşyaları gösteremiyorsa,

 

  • Konuşma sesi çıkarmıyor ya da konuşma sesi çıkarmayı bıraktıysa,

 

  • 12 aylıkken, “el salla” ,”elini çırp” gibi basit sözleri yalnız dinlemekle anlamıyorsa,

 

  • Çevreden gelen seslere duyarsız, cevap vermiyorsa,

 

  • Sese cevap vermiyor veya sesin nereden geldiğini anlayamıyorsa,

 

  • Çevresindekiler için basit kelimeleri kullanmiyor ya da taklit etmiyorsa,

 

  • Benzer yaştaki diğer çocuklar gibi ses çıkarmıyorsa,

 

  • Normal ses yüksekliğinde müzik dinlemiyorsa,



 

YENİDOĞANLARDA,BEBEK VE ÇOCUKLARDA  İŞİTME TARAMALARI - işitme kaybının olup olmadığının belirlenmesi:
 

Ülkemizde doğuştan işitme kayıplarını erken tespit edebilmek için yenidoğanlarda Oto Akustik Emisyon denilen tarama testi zorunlu olarak yapılmaktadır. Özel durumlar dışında ‘’Oto Akustik Emisyon Testi ile işitme taraması’’, doğumdan sonra bebek hastaneden taburcu olmadan yapılır. Doğum yapılan hastanede “Yenidoğan İşitme Taraması Ünitesi” yoksa mutlaka işitme taraması için uygun merkeze sevk edilir.

Yenidoğan işitme taramalarının 3 aşaması;

Tarama testi hastanede doğumdan sonra bebek taburcu olmadan yapılır. Sonuç kâğıdına test edilen her bir kulak geçti ya da kaldı olarak belirtilir. Bebeğin işitme kaybı risk faktörü varsa daha emin olabilmek için test 2-3 kez tekrarlanabilir. İlk aşama testlerinde sonuçların negatif ya da pozitif oluşu işitme dışında başka nedenlere de bağlı olabilir. Örneğin dış kulak yolunun kulak kiriyle tıkanması bile sonucu test başarısız olabilir.

İlk aşama testler sadece işitmenin varlığı ya da yokluğunu gösterir, işitme kaybının tipi ve derecesi hakkında bilgi vermez.

Bebek işitme tarama testlerinden geçtiyse işitmesinin büyük ihtimalle normal olduğu söylenebilir. Fakat bu durum daha sonra işitme kaybı olup olmayacağıyla ilgili kesin bilgi vermez. Sonucun olumsuz çıkması mutlaka işitme sorunu olduğu anlamına gelmez. Tarama testlerinin sonucunu etkileyen birçok faktör bulunur.

Her iki kulaktan da geçme durumunda ilk aşamada aileye bilgi ve sonuç verilir.

Bebek testlerden kaldıysa daha ileri testler için ikinci aşama merkeze gönderilir. Bu merkezlerde kulak burun boğaz muayenesi ve daha detaylı testler yapılabilir.

Bu aşamada da işitme kaybı şüphesi olan bebeklerin ileri tanısal odyolojik testlerin yapılması, işitme kaybı tipi ve derecesini belirlemek için uzman odyologların bulunduğu hastaneye sevki gereklidir.

1. Aşama Merkezler;  Bebeğin doğduğu hastaneler

Yenidoğan “Tarama Emisyonu (OAE)” ve “Tarama ABR (BERA) ” testleri bebeğin doğduğu hastanede odyoloji teknisyeni veya işitme tarama protokolleri konusunda eğitim almış yardımcı sağlık personeli uygular. Emisyon cihazı elde taşınabilir ve küçüktür. Cihaza bağlı kulak içine yerleştirilen küçük bir kulaklığı bulunur. Bu küçük kulaklık vasıtasıyla tüylü hücrelerden (dış tüy hücreleri) gelen yanıtlar kaydedilir. “Oto Akustik Emisyon” ile iç kulağın aktif mekanizması hakkında bilgi edinilir. Ağrısızdır, uygulanması kolay ve kısa sürelidir. Testin yapılabilmesi için hastanın sessiz olması ve hareket etmemesi gereklidir.

Tarama ABR/BERA cihazı da elde taşınabilir ve küçüktür. ABR (Auditory Brainstem Response- işitsel beyinsapı cevabı) olarak adlandırılan test ile işitme sisteminin işitsel uyarana karşı cevabı, başın belli yerlerine yerleştirilen elektrotlar vasıtasıyla kaydedilmektedir. Hastanın tepkisine bağlı olmayan, uyurken yapılan bu test ile hastanın işitme düzeyi ve beyin sapı düzeyinde işitme yolları ile ilgili önemli bilgiler edinilmektedir.

2. Aşama Merkezler;  Daha ileri işitme testlerinin yapıldığı bir merkezler

Bebek tarama testlerinden 2 ya da 3 kez kalınca, ileri odyolojik testlerin yapıldığı 2. aşama merkeze sevk edilir. Klinik ABR/ BERA, Oto Akustik Emisyon, Akustik İmmitansmetri gibi odyolojik test bataryaları kullanılarak işitmenin durumu varsa işitme kaybının tipi ve derecesi belirlenmeye çalışılır.

3. Aşama Merkezler;  Uzman odyologlar tarafından ileri tanısal testlerin yapıldığı merkezler

İlk iki aşamadan pozitif sonuç alınamayan bebeklerde uzman odyolog tarafından detaylı testler ve değerlendirmeler yapılır. Gerekli durumlarda farklı bölümlere konsültasyon için gönderilir.

Yenidoğan  bebeklerde  2. ve 3. aşamalarda kullanılan ileri testler;

Klinik Oto Akustik Emisyon: Klinik OAE testlerinde tarama testinden daha detaylıdır. Elde edilen cevap bir uzman tarafından analiz edilir. Daha ayrıntılı değerlendirme yapılır.

Klinik BERA/ ABR Testi: Tanısal değerlendirme ve eşik tayininde klinik ABR/ BERA testi kullanılır. İşitme sisteminin işitsel uyarana karşı cevabı, başın belli yerlerine yerleştirilen elektrotlar vasıtasıyla kaydedilmektedir. Bu testlerin yapılması ve değerlendirilmesi deneyim, bilgi ve uzmanlık gerektirir. Bu nedenle Klinik ABR/ BERA testi uzman tarafından yapılmalı ve yorumlanmalıdır.

Akustik İmmitansmetri: Timpanometri, akustik refleks testi, östaki fonksiyon testi gibi orta kulak ve işitme yolları hakkında bilgi veren testlerin yapılabildiği bir test bataryasıdır. Yenidoğanlarda yüksek prob ton (1000 Hz) timpanometri orta kulak fonksiyonlarını değerlendirmede kullanılır.

Serbest Saha Odyometrisi: Bebekler ve küçük çocuklar için özel olarak hazırlanmış teknikler kullanılarak hastaların işitsel uyarana verdikleri davranımlar serbest saha hoparlörler kullanılarak gözlenebilmektedir



 

VALE HİZMETİ ÜCRETLİDİR.
(Kapalı otoparka LPG'li araç alınmaz.)