Bademcik ve Geniz Eti Ameliyatları

Bademciklerin ve geniz etinin alınması  en sık uygulanan cerrahi müdahalelerden biridir. Tekrarlayan boğaz iltihaplarını ve üst solum yolu tıkanıklığını çözmekte güvenilir, etkili bir yöntem olduğu yıllar içinde kanıtlanmıştır. Tüm dünyada yılda  en az 400 bin kişinin bademcik ameliyatı olduğu düşünülmektedir.

Bademciklerin alınmasının M.Ö. 3000’li yıllara dayanır. 20. yüzyıl başlarından itibaren, üst solunum yolu hastalıklarının tedavisi amacıyla bademciklerin alınması yaygınlaşmaya başlamıştır. Soğuk diseksiyon olarak tanımlanan klasik ameliyat tekniği ile makas ,bistürü gibi cerrahi aletler kullanılarak bademciklerin kapsülle birlikte sıyrılarak çıkarılması yaygın olarak tüm dünyada uygulanmıştır.

2000 li yıllardan itibaren gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de teknik donanımı iyi olan hastanelerde Laser, Termal Welding ve Radyofrekans Ablasyon, Kobulasyon yöntemleri kullanılmaya başlanmıştır. Bu tekniklerle ameliyat sırasında ve sonrasında kanama riski ciddi şekilde azalmış, bademciklerin bir kısmının alınması, küçültülmesi yöntemleri uygulanabilir hale gelmiştir. Merkezimiz doktorları da ülkemizde bu yöntemleri ilk kullananlardandır. 

Dünyada, özellikle çocuk yaşlarda uygulanan cerrahi müdahalelerin büyük bir kısmını oluşturan bademcik ve geniz eti operasyonları sonrasında çocukların hayat kalitelerinde belirgin düzelme izlenir; daha iyi nefes almaya başlarlar ve daha ender hasta olurlar. Bu nedenle hem fiziksel olarak büyüme-gelişmeleri daha iyi olmakta hem de okulda kavrama ve öğrenme gibi bilişsel fonksiyonları artmaktadır.  yapılan  çalışmalarda  ameliyat sonrasında   bademciklerin  alınmasına  veya  küçültülmesine  bağlı herhangi bir bağışıklık sistemi bozukluğu olmadığı belirlenmiştir.

Bademcik ve geniz eti ameliyatı hangi durumda yapılmalıdır?

Bademciklerde oluşabilecek en önemli sorun, kronik enfeksiyon odağı haline gelmesidir. Mikroplar bademciklere yerleşip kronikleşerek ilaçla tümüyle ortadan kaldırılamaz hale geldiğinde vücuda zarar vermeye başlar. Kalpte, eklemlerde ve böbreklerde romatizmal hastalıklara (kalp kapakçık hastalığı, romatoid artrit, nefrit vb.) neden olabilir. Eğer bademcik normal görevini de yapamıyor, mikroplara karşı koruyucu sistemi harekete geçiremiyorsa ve mikropları içinde barındırıyor hale gelmişse mutlaka alınması gerekir.

Bademcik ve geniz etindeki kronik iltihaplar ve aşırı büyümeler komşu dokuları ve östaki borusunu da etkileyebilir. Bu durum, kulak ağrısı ve işitme kaybı ile sonuçlanabilen sık kulak iltihapları ve kulakta sıvı birikimine yol açabilir ve ameliyat gerektirebilir. Sürekli orta kulak iltihabı geçiren ve orta kulağında sıvı bulunan ve ventilasyon tüpü takılacak çocuklarda aynı anda özellikle geniz etinin alınması olumlu katkıda bulunmaktadır. Enfeksiyöz mononükleoz (öpücük hastalığı) gibi bademciklerde olan aşırı iltihabi hastalıklar da  tekrarları  önlemek için  operasyon gerekebilir.

Özellikle tekrarlayan enfeksiyonlara bağlı ameliyat kararı verirken; hastaların genel durumu, hastalığın  iş ve okul hayatını etkileme derecesi, alerjinin varlığı, tanının konduğu mevsim gibi değişkenler de etkili olmaktadır. Yaz mevsiminde bu enfeksiyonlar belirgin olarak azalmakta olduğundan ilkbahar aylarında tanı konulan hastalarda son bahara kadar beklemek bu süreçte vücut savunma sistemini güçlendirecek ilaç ve aşı tedavilerinin uygulanması, varsa alerjinin kontrol altına alınması tercih edilebilir.

Antibiyotik tedavisi gerekli olmakla beraber sık kullanıma bağlı direnç gelişimi mide bağırsak sistemi etkileri, alerjik reaksiyonlar dikkate alınmalıdır. Depo penisilin uygulaması ağrılı olması ve alerji yapma riski nedeni ile daha nadir kullanılmaktadır.

Bademciklerin iltihap olmasa bile aşırı büyük olması, sıklıkla geniz etinde büyüme ile birliktedir. Bazen bademcikler ve geniz etleri o kadar büyüktür ki yutmaya, nefes almaya, gece nefes alınmasına engel olabilir. Uyku ve iştah etkilenir. Baş, boyun ve ensede ciddi gece terlemeleri   olabilir. Çocuklarda sinirlilik, huzursuzluk  ve aşırı hareketliliğe, yetişkinlerde de gündüz uykululuk hâline sebep olur. Uzun dönemde çocuğun çene, diş ve yüz yapısını bozar. Eğrilikler ve ağız kapanma sorunları oluşur. Bu durumda da ameliyat şarttır.

Yetişkinlerde, tümör veya kanser şüphesi de bademcik ve geniz etinin alınarak tetkik edilmesi için bir sebep olabilir.

Özet olarak günümüzdeki bilimsel verilerde  dikkate  alınarak bademciklerin ve geniz etlerinin vücuda fayda yerine zarar verdiği durumlarda bademcik operasyonunu yapılmalıdır
 

Bademcik ameliyatı gerektiren durumlar

  • Sık bademcik iltihabı geçirmek (ortalama olarak yılda en az 3-4 kez)

  • Bademcik apsesi olması (genellikle apse tedavisi bitince)

  • Uygun antibiyotik tedavisine rağmen bademcik enfeksiyonunun devam etmesi

  • Bademciklerin uyku apnesi, horlama veya beslenme sorunu yaratacak kadar büyük olması, ağız solunumuna bağlı konuşma bozukluğu, çene kapanma bozukluğu varlığı

  • Tümör şüphesi olması durumunda

  • Ağız kokusu, geçmeyen boğaz ağrısı, boyunda ağrılı lenf bezi büyümesi, mikrop taşıyıcılığı, kalp kapak hastalıkları, ateşli havaleler
     

Geniz eti ameliyatı gerektiren durumlar

  • Erken çocukluk döneminde, ciddi solunum güçlüğüne sebep olacak derecede burun tıkanıklığı

  • Uzun süren burun tıkanıklığına yol açarak ağızdan nefes alma, horlama, apne ortodontik diş eğrilikleri ve çene sorunları oluşması

  • Sık tekrarlayan, antibiyotiklere dirençli geniz eti iltihabı

  • Tedaviye cevap vermeyen veya tekrarlayan orta kulak iltihapları, kulak zarı çökmesi ve orta kulakta sıvı birikmesi

  • Burun tıkanıklığı sonucu, tekrarlayan nezle ve sinüzit durumları

  • Çocuklarda bazı kulak operasyonları ile beraber

  • Geniz arkası tümörlerinin teşhis tedavisinde

Bademcik ve geniz eti ameliyatı hangi yaşta yapılır? Yaşlılara yapılabilir mi?
Geniz eti ve bademcik ameliyatı çoğunlukla çocukluk çağında yapılan bir işlemdir. En sıklıkla sorun 3–4 yaşlarda belirgin olmakta ve en sık bu yaşlarda yapılmaktadır. Ancak çok sık tekrarlayan iltihaplarda veya uyku apnesi durumunda çocuk daha da büyüsün diye beklemek çoğu zaman faydadan çok zarar getireceğinden daha küçük yaşlarda da yapılabilir.

Bademcik operasyonlarında genel sağlık sorunu yoksa üst yaş limiti yoktur. Yaşam kalitesini bozan ve yaşamı tehdit eden ileri horlama, uyku apnesi, iltihap ve tümör varlığında erişkinde ve çok ileri yaşlarda bile bademcik ameliyatı güvenle yapılabilir.
Bademcik ve geniz eti operasyonları, tamamen ağız içerisinden gerçekleştirilir.

Bademcik ve geniz eti ameliyatının mevsimi var mıdır?
Eskiden çocuk felci hastalığı salgınlarının sık olduğu ve aşısının yapıldığı yaz aylarında hastalığın  bulaşma  ve  aktive  olma   riski   nedeniyle;  ağız  içinde  yara   oluşturan  bademcik,geniz eti  gibi  ameliyatlarının yapılmaması önerilmekteydi.

Günümüzde bu hastalığın ortadan kalkmış olması ve aşısının artık rutin olarak yapılmıyor olması nedeni ile yaz aylarında ameliyat yapılmasının  riski kalmamıştır ve  yapılmasında  sakınca  yoktur.

Ayrıca  ameliyat teknolojisindeki değişim ve gelişmeler sonucu,  yeni  kullanılan laser  ,radyofrekans  ve  tremal welding    gibi  yöntemlerle   kanama riskleri  iyice  azalmıştır.  Dolayısıyla   bademcik-geniz eti operasyonları her mevsim güvenle yapılmaktadır.

Hastalıkların sık olduğu bahar ve kış dönemleri hastalar tarafından daha çok tercih edilmektedir.

Hasta, Operasyon İçin Nasıl Hazırlanmalıdır

Özellikle çocuklara bademcik veya geniz eti alınacaksa, aile çocuğu operasyona hazırlamalı, açık bir şekilde bu operasyonu konuşmalı ve çocuğun bütün olay süresince merak ve korkusu giderilmelidir. Yapılacak işlemin kendisinin sağlığı için olduğu anlatılmalı, vücutlarının önemli bir parçasının alınmayacağına ve dış görünüşünün değişmeyeceğine güvence verilmelidir. Operasyondan önce ve sonra mümkün olduğunca birlikte zaman geçirilmeli, boğaz ağrısı yutma zorluğu gibi operasyondan sonra olabilecekler anlatılmalıdır. Ayrıca bademcik operasyonu geçirmiş olan bir arkadaşı varsa, onunla konuşması da faydalıdır.

Özellikle bademcik ve geniz eti operasyonlarında, 1 hafta öncesinden başlayacak şekilde aspirin ve aynı içeriğe sahip ilaçlar kullanılmamalıdır. Başka ilaç kullanılıyorsa, mutlaka bilgi verilmelidir. Çocuğun veya ailenin, önceden anestezi ile ilgili bir problemi olup olmadığı, hastanın kanama probleminin, hamilelik hâlinin olup olmadığı, kortizon kullanıp kullanmadığı iletilmelidir.

Operasyondan en az altı saat öncesinden başlamak şartı ile hasta, oruç gibi, aç ve susuz kalmalıdır. Bu yasak, sakızı, ağız gargaralarını, sigarayı, diş macununu ve suyu da içerir. Yasağa uyulmazsa, anestezi sırasında mide muhtevasının kusulması ve nefes borusuna kaçması ihtimalinden dolayı operasyon ertelenebilir.

Bademcik ve geniz eti ameliyatı riskli midir?

Özellikle çocuk yaş grubunda uygulanan bu operasyonlarda ameliyat sahası aynı zamanda havayolu sahası olduğu için hem cerrahi, hem anestezi oldukça titiz yapılmakta, tecrübeli elemanlar ve özel aletler kullanılmaktadır. Uygun ameliyathane, uygun teknoloji ve anestezi olanakları ile risk oldukça düşüktür. Operasyon sırasında ve sonrasında olabilecek kanama; Laser, Termal Welding ve Radyofrekans Ablasyon gibi yeni tekniklerin kullanımı ile iyice azalmıştır.

Bağışıklık sisteminde operasyondan sonra her hangi bir zayıflama olmaz. Bademciklerin alınmasından sonra üst solunum yolundaki iltihapların akciğerlere daha kolay ineceği ve sık farenjit olunacağı yolundaki düşüncelerde geçersizdir.

Bademcik Geniz Eti Ameliyatı Nasıl Yapılır?
Ameliyat neredeyse rutin olarak genel anestezi altında yapılmakta Daha önceleri bölgesel uyuşturma uygulanarak da yapılabilen bu ameliyatlar, yeni teknolojilerin kullanılması, anestezideki gelişmeler ve ameliyathane olanaklarının artması ile genel anesteziyi rutin hale getirmiştir.

Cerrahi 20–30 dakika civarında sürmektedir. Ancak hastanın hazırlığı, uyuması, kanama kontrolü ve uyandırılması aşamaları ile birlikte toplam süre 45–60 dakikayı bulmaktadır.
Modern tetkiklerin kullanıma girmesini takiben bademcik ameliyatlarında kanamanın çok az olması nedeniyle daha erken yaşlarda ve çok daha düşük kilolu çocuklarda da ameliyat yapılabilmektedir.

Bademcik ameliyatları sırasında tonsiller kapsülleri ile birlikte tam olarak çıkartılsa bile ameliyat sonrasında dil kökündeki lenf dokusunun bademcik bölgesine doğru büyüyerek bademciğin alt kutbunda lenf dokusu büyümesi olabilmektedir. Bu doku kript içermediğinden yeniden kronik enfeksiyon odağı olma ihtimali düşüktür.

Özellikle büyük boyuttaki bademciklerin alınmasını takiben yara iyileşmesini hızlandırmak ve ameliyat sonrası ağrıyı azaltmak amacı ile yara bölgesi kendiliğinden eriyen dikişler kullanılarak küçültülebilir.

10 yaş altındaki hastalar hastane ortamında rahat edemedikleri ve ev ortamında bulunmayı daha çok tercih ettikleri için genellikle ameliyat sonrası 4–5 saatlik gözlemi takiben evlerine gönderilebilir. Özellikle hastaneye uzak mesafede oturan küçük çocukların, şeker hastalığı, kalp hastalığı, havale, obstrüktif apne vb. gibi hastalıkları olanların ve yetişkin hastaların hastanede 1 gece geçirmesi gerekebilir.

Operasyon teknikleri nelerdir?
Bademcik ameliyatı temel olarak 2 farklı teknikle yapılabilir.

1 - Klasik soğuk cerrahi

2 - Modern cerrahi yöntemler

Lazer cerrahisi

Radyofrekans

Cobulator

Termal welding

Her tekniğin kendine göre avantajları ve dezavantajları vardır. Ameliyatın hangi teknikle yapılacağına doktor kendi bilgi ve deneyimlerine göre karar verecektir. Bu kararda önemli olan ameliyat sırasında ve sonrasında en iyi sonuca ulaşmak ve hızlı bir iyileşme sağlamaktır.

Klasik teknikler:

Soğuk diseksiyon denilen klasik tekniklerde bademcikler, cerrahi makas, bıçak gibi değişik aletlerle kapsülü ile birlikte tümüyle çıkarılır. Bu teknikte ameliyat içi kanama miktarı yeni yöntemlere göre daha fazladır. Ameliyat sonrası ağrı, daha fazla, normal hayata dönüş daha uzundur.

Modern teknikler:

Sıcak diseksişyon da denilen modern tekniklerde bademcik ve geniz eti ameliyatlarında, radyofrekans, termal welding, kobulatör, laser gibi yeni teknikler uygulanmaktadır.

Bademciklerin tamamı alınabileceği gibi uygun vakalarda küçültülme veya bir kısmını alma işlemleri de yapılabilir. Bu tekniklerin faydası bademciği alırken diğer dokulara zarar vermemesi, kanamanın az olması yanında ağrının standart ameliyatlara göre daha az olması, iyileşme daha hızlı olması ve hastaların daha kısa zamanda normal diyete dönebilmesi ve ameliyat sonrası daha hızlı iyileşme olmasıdır.

Gelişmiş merkezlerde bademcik ameliyatlarının büyük çoğunluğu halk arasında lazer olarak adlandırılan termal welding sistemiyle yapılmaktadır. 2004 yılından bu yana kullanılan “Thermal Welding” sisteminin temel prensibi, yapılara termal enerjinin direkt olarak verilerek dokunun kesilmesini sağlamaktadır. Bu yöntemle bademcik dokusunu normal bıçakla ya da makasla kesmek yerine dokuyu ısı enerjisi kullanarak kanatmadan kesmek veya çıkartmak mümkündür. En önemli avantajı, kanamanın çok az olması yanında, bademciğin tamamen alınmadan bir kısmının alınmasına ya da küçültülmesine olanak sağlamasıdır. Direkt termal enerji ile kanaması durdurulan ve füzyona uğrayan damarların ve dokunun insandaki normal kan basıncının üç katına kadar dirençli olduğu kanıtlanmıştır. Bu da ameliyat esnasında ve sonrasında kanama kontrolünün güvenilirliğini göstermektedir. 

Bu sistemin önemli bir başka avantajı, elektrokoter gibi yöntemlerde oluşan ısının çevre dokularda yarattığı doku hasarının olmamasıdır.

Geniz eti ameliyatında da benzer Cobulasyon ve radyo frekans sistemleri kullanılabilmektedir. Bademcik ameliyatlarındaki kadar eski tekniklere üstünlüğü olmadığı için hala birçok merkezde geniz eti ameliyatında klasik yöntem uygulanmaktadır.

Operasyondan Sonra Neler Olabilir?

Operasyondan sonra oluşabilecek birçok bulgu vardır. Sıklıkla yutma problemi, kusma, ateş, boğaz ağrısı, kulak ağrısı olabilir.

Bademcik ve geniz eti çevresindeki damar ve sinirlerin travmaya uğraması, enfeksiyon ve zorlamalar sonucu kanama en sık ilk 24 saat içinde görülmektedir. Diğer bir riskli dönem ise ameliyat bölgesinde oluşan beyaz renkli kabuklanma dokusunun döküldüğü 7–10. günlerdir. Bu nedenle ameliyatı takiben ilk 10 gün beslenme yönünden dikkat gerektirir.

Hastaların herhangi bir dönemde kanama olması halinde acilen hastaneye başvurmalarının gerektiği konusunda bilgilendirilmeleri önemlidir.

Ameliyat sonrası kanamalarda genellikle hastanın anestezi altında değerlendirilmesi ve kanama odakları tespit edilerek kanamanın uygun yöntemle durdurulması gerekir. Bu şekilde müdahale yapılan hastaların en az bir gün hastanede yatırılarak takip edilmeleri uygun olacaktır.

Ameliyat sırasında çene ve boyna verilen pozisyon ve ağzın açılmasına bağlı olarak çene eklem travması, boyun omurlarında travma gibi çok nadir komplikasyonlar tanımlanmış olmakla birlikte en sık karşılaşılan komplikasyon ameliyat sonrası kanamadır.

 

VALE HİZMETİ ÜCRETLİDİR.
(Kapalı otoparka LPG'li araç alınmaz.)